2021’in en önemli gündemleri; metaverse haberleri, tedarik zinciri sorunları ve veri gizliliğiydi. Tüm bu popüler gündemlere rağmen yine de, dünya çapında e-ticaret satışları tahmini olarak 4,9 trilyon dolara ulaştı ve uzmanlar bunun önümüzdeki dört yıl içinde %50 daha fazla artacağını tahmin ediyor.
Peki bu noktada e-ticaret’ten payınıza düşeni almanız için neler yapmanız gerekiyor?
İster acemi ister profesyonel olun, aşağıdaki ipuçları etkileşiminizi artırmanıza, trafiğinizi satışa dönüştürmenize ve kârlılığınızı artırmanıza yardımcı olacaktır.
İlgili İçerik: E-Ticaret Nedir?
Satışlarınızı Artırmanıza Yardımcı Olacak 25 E-ticaret Pazarlama İpucu
1. Birinci taraf verileri toplayın
Google’ın 2023 yılına kadar Chrome’dan üçüncü taraf çerezleri kaldırma hamlesi, reklamverenlere büyük bir darbe olacak. Bu gelişme, müşteri verilerinin ve gizliliğinin korunmasına yönelik olsa da, pazarlamacılar müşteri davranışı verilerine erişimi kaybedecek. Bu hamle, kitle hedeflemeyi imkansız hale getirecek ve böylece reklamların etkinliğini azaltacak.
Fakat tüm bu gelişmeler dünyanın sonu değil!
Yapılan bir araştırmaya göre, doğrudan hedef kitlenizden veri toplama, satışları 2,9 kata kadar artırabiliyor. Bu yüzden kullanıcılara özel indirim ve içerikler sunarak e-posta adreslerini toplayabilirsiniz.
2. Çevrimiçi mağazanızda dijital para birimlerini kabul edin
Kripto pazarının değeri 2021’de dijital para biriminin %70 artmasıyla 2 trilyon dolara yükseldi. Rakamlardan da anlayacağınız gibi şeffaflık, güvenlik ve finansal esneklik sunan Blockchain yenilikleri ilerleyen günlerde daha da değerli hale gelecek.
Tam da bu noktada web sitenizde dijital para birimini kabul ederek işlemleri hızlandırabilir ve daha temiz tüketici verileri sağlayabilirsiniz.
3. Doğrudan tüketicilere satış yapın
Daha fazla tüketicinin çevrimiçi alışveriş yapmasıyla, D2C e-ticaret satışları daha popüler hale gelmeye başladı. Markalar Amazon veya eBay gibi üçüncü taraf platformlar olmadan da; tüketici katılımı üzerinde daha fazla kontrole sahip olabilir, maliyetleri düşürebilir ve müşteri verilerine doğrudan erişebilir. eMarketer, D2C pazarı için e-ticaret satışlarının bu yıl 151,20 milyar dolara ulaşacağını tahmin ediyor.
D2C’ye en güzel örnek Nike’dir. Ayakkabı şirketi, 2019’da Amazon’u terk etti ve bunun yerine tüketicileri web sitesi aracılığıyla alışverişe yönlendirdi. 2021’de Nike, D2C satışlarını bir önceki yıla göre %30 artırdı. Siz de Nike gibi ürünlerinizi kendi web sitenizde listeleyerek, alakalı ve bilgilendirici içerik yazarak ve influencer’larla ortaklık kurarak D2C pazarlamaya başlayabilirsiniz.
4. SEO trafiğini sitenize daha hızlı yönlendirin
Geçmişte, arama motorlarının bir web sitesinin yeni içeriğini keşfetmesi haftalar alabilirdi. Ancak Bing ve Yandex’ IndexNow ile işletmeler artık yayınla düğmesine basar basmaz hedef kitleleriyle etkileşime geçebilir. Ücretsiz bir ping hizmeti olan IndexNow, arama motorlarını yeni ve güncellenmiş web sitesi içeriğini hemen dizine eklemeleri için uyarır, potansiyel trafiği, müşteri katılımını ve hatta satışları iyileştirir.
5. Affiliate marketing kampanyalarınızı yönetin
2016’da yapılan bir araştırmaya göre, reklamverenlerin %80’inden fazlası bir affiliate pazarlama programı yürütüyor. Bu yıl, affiliate pazarlama endüstrisi 2015’teki değerinin iki katına çıktı ve harcamaların yalnızca Amerika Birleşik Devletleri’nde 8,2 milyar dolara ulaşması bekleniyor.
Affiliate pazarlama yazılımı, kampanyaları yöneterek, izleyerek ve büyüterek satışlarınızı en üst düzeye çıkarmaya yardımcı olur. Doğru platformu bulmak markanızın ihtiyaçlarına bağlıdır. Göz önünde bulundurmanız gereken faktörlerden bazıları yazılım arayüzü, gerçek zamanlı izleme raporları, SaaS entegrasyonları ve fiyatlandırmadır.
6. Hızlı ve esnek gönderi seçenekleri geliştirin
Yapılan bir araştırmaya göre, İngiltere’deki tüketicilerin %67’si nerede, ne zaman ve nasıl sipariş alacaklarına karar vermek istiyor. Bu nedenle, şirketler ürünlerini en verimli şekilde sunmak için yaratıcı yollar geliştiriyorlar. Örneğin, Amazon, gece nakliye hizmeti sunuyor.
Amazon kadar büyük olmadığınız için böyle alternatifler sunamasanız bile, ücretsiz kargo sunarak başlamak da basit ama etkili bir yöntemdir.
7. Sürdürülebilirlik ile yeşile dönün
Müşteriler artık harcamalarının çevre üzerindeki etkilerinin her zamankinden daha fazla bilincindeler. 2021’de yapılan bir araştırmaya göre, dünya çapındaki tüketicilerin %50’si, sürdürülebilirliği en önemli 5 değer faktörü arasında sıralıyor. Ayrıca, Z kuşağının %39’u ve Y kuşağının %42’si, bir iş modelinden ürün ambalajına kadar daha sürdürülebilir ürün veya hizmetler için ödeme yapmaya istekli.
Tam da bu noktada bir e-ticaret sitesi sahibi olarak sürdürülebilir nakliye seçenekleri sunmak, geri dönüştürülebilir ambalajlar kullanmak ve bilgilendirici e-bültenler göndermek çevreci olmanın yollarından bazılarıdır.
8. Ürünlerinizi geri dönüştürün
Sürdürülebilirliğe odaklanıldığı için yüksek dönüşümlü, ikinci el veya eski ürünler satmak karlı bir e-ticaret trendi olacak. ThredUp’ın 2020 Resale Raporu’na göre, 2. el giyim satışları önümüzdeki sekiz yıl içinde hızlı büyüyen sektörlerden biri olacak. Bu yüzden iyileştirilmiş ürün tedarikçileriyle ortaklık kurarak veya benzer seçenekler sunarak bu trendden yararlanabilirsiniz.
9. Hızlı ticarete yatırım yapın (Q-ticaret)
Son iki yılda artan alışveriş faaliyetleri, daha verimli ve esnek ev teslimatlarına yönelik talepleri artırdı. 2021’de yapılan bir araştırmaya göre, tüketicilerin %68’i hızlı sevkiyat nedeniyle sipariş vereceğini söyledi.
Çevrimiçi gıda dağıtım pazarında zaten yaygın olan Q-ticaret, diğer platformlara da yayılıyor. Bu yüzden kendi dağıtım ağınıza sahip olmak, markanıza rekabet avantajı sağlayabilir.
10. Sesli e-ticaret alışverişi sunun
Ses asistanları müşteri katılımını artırır, çevrimiçi alışverişi kolaylaştırır ve tüketici bilgilerini toplar. Tahminler, dijital sesli asistanların 2024 yılına kadar dünya nüfusunu geride bırakacağını gösteriyor. Ayrıca, Narvar tarafından yapılan bir araştırmaya göre, sesle etkinleştirilen cihaz sahiplerinin %43’ü teknolojilerini çevrimiçi alışveriş için, %51’i ise markaları araştırmak için kullanıyor.
Örneğin, sürücüler artık sürüş sırasında benzin ödemeleri için Alexa’yı kullanabiliyor, bazı şirketler sesli aramaya uyum sağlamak için web veya mobil özelliklerini değiştiriyor. Bu yüzden siz de Amazon’un Alexa becerisini kullanarak mağazanıza sesli alışveriş özelliği entegre edebilirsiniz.
İlgili İçerik: E-ihracat Nedir? E-ihracat ile Satabileceğiniz Ürünler
11. Inbound pazarlama stratejinizi geliştirin
Inbound pazarlama, temel olarak trafik çekmenize ve çevrimiçi görünürlüğünüzü artırmanıza yardımcı olan tüm faaliyetleri ifade eder. Buna blog yazmak, sosyal medya kampanyaları oluşturmak ve video içerik oluşturmak dahildir. Bu stratejiler, outbound veya geleneksel stratejilerden yalnızca %61 daha ucuz olmakla kalmaz, aynı zamanda daha yüksek getiri sağlar.
Inbound pazarlama kampanyalarıyla güncel kalmak, size rekabet avantajı sağlar ve işletmenizin büyümesini hızlandırır. Bu yıl için, odaklanmanız gereken inbound pazarlama stratejileri, mikro influencer ortaklıkları, sesli arama, yapay zeka (AI) ve sohbet robotlarıdır.
12. Sohbet robotu kullanın
Bir araştırmaya göre, tüketicilerin %40’ı, birisi bir ürün veya hizmetle ilgili sorularına cevap verdiği sürece bir insanla mı yoksa bir botla mı konuştuklarını umursamıyor. Bu yüzden chatbotlar, müşteri güvenini ve sadakatini artırabilir, müşteri hizmetlerini yönlendirebilir ve alışveriş sepetini terk etmeyi azaltabilir.
13. Sosyal medya için e-ticareti optimize edin
2021’de ABD’li yetişkinlerin yarısı sosyal medya aracılığıyla bir ürün satın aldı. Insider Intelligence, bu yıl sosyal medyada yapılan ticaret için perakende satışlarının 45,74 milyar dolara ulaşacağını ve geçen yıla göre neredeyse %25 daha fazla olacağını tahmin ediyor.
Son üç yılda Snapchat ve Instagram, influencer’ların alışveriş yapılabilir içerik oluşturmasına izin verirken, TikTok yakın zamanda yeni uygulama içi alışveriş özelliğini ortaya çıkarmak için Shopify ile ortaklık kurdu. Bu yüzden sosyal medyada e-ticareti optimize etmek için markanızın en güçlü platformlarını belirleyin ve kitle etkileşimlerinizi kişiselleştirmek için yerel analitiği kullanın. Ayrıca bir influencer’la ortaklık yapmak da sizin için harika bir başlangıç olacaktır.
14. Artırılmış gerçeklik (AR) deneyimi yaratın
AR, tüketicilere benzersiz bir alışveriş deneyimi sunmakla kalmaz, aynı zamanda yanıltıcı satış riskini de azaltır. Snapchat tarafından yapılan 2021 Global Report on Consumer AR’a göre, tüketicilerin %94’ü 2022’de alışveriş yaparken aynı düzeyde ve daha fazla AR kullanacak. 101,6 milyon tüketici bu yıl en az ayda bir AR kullanacak.
Birçok ev ve moda markası, ürünlerini tanıtmak için AR teknolojilerini entegre etti bile. Örneğin IKEA, kullanıcıların gerçekçi görünen ve gerçek ölçekli 3D ürünler kullanarak ürünleri gerçek zamanlı olarak test etmelerine olanak tanır.
15. Çeşitli kanallarda kitlelerle etkileşim kurun
Alışveriş yapanların %86’sı iki kanal arasında geçiş yapıyor. Bu, işletmelerin artık tek kanallı etkileşimlere güvenemeyeceği anlamına gelir. Omnichannel, sorunsuz bir müşteri deneyimi sağlamak için temel olarak tüm katılım çabalarını tek bir strateji altında birleştirir.
Çok kanallı deneyimde ustalaşan bir marka Disney, müşterilerinin, sıra beklemeden kolayca bilet ve otel rezervasyonu yapabilmeleri için mobil uygulama ve web sitesinde bu işlemleri yapmanıza olanak tanır.
16. Ürününüzü pazar yerlerinde listeleyin
Çevrimiçi alışveriş yapanların %48’i bir ürün satın almak istediğinde, önce doğrudan bir e-ticaret pazar yerine yöneliyor. Bu platformlar sadece kullanışlı değil, aynı zamanda tüketici için çeşitli seçenekler de sunar. Geçen yıl, çevrimiçi pazar yerleri, e-ticaret satışlarının neredeyse %50’sini oluşturuyordu.
Ürünlerinizi bu pazarlarda listelemek, trafiğinizi ve müşteri etkileşiminizi artırabilir, çevrimiçi kanallarınızı çeşitlendirebilir ve dijital varlığınızı artırabilir.
17. Yerel pazarlarda genişleyin
Bir ürünü satarken Amazon ve eBay gibi küresel pazarları düşünmek doğaldır. Ancak başka bir ülkenin yerel pazarlarına girmek, hedef kitlenizin erişimini genişletebilir. E-ticaret için en heyecan verici bölgelerden biri olan Güneydoğu Asya (SEA), internet ekonomisini 2025 yılına kadar 300 milyar dolara çıkarmayı planlıyor.
Shopee gibi devasa SEA e-ticaret platformları Hindistan ve Latin Amerika’ya nüfuz ederken, denizaşırı pazarlara açılmak için harika bir fırsattır.
Önde gelen SEA pazarı olarak Shopee, 2021’in üçüncü çeyreği için bir önceki yılın aynı çeyreğine oranla %134’lük bir artışla 1,5 milyar dolar gelire ulaştı.
18. Kişiselleştirilmiş bir dokunuş ekleyin
Pandeminin ardından, e-ticaret pazarı ya yeni olan ya da online’a geçiş yapan markalarla doydu. Bu, kişiselleştirmeyi her zamankinden daha önemli hale getirdi. Çünkü kişiselleştirme, müşteri sadakatini artırır ve işletmelerin değerli kitle içgörüleri elde etmesine yardımcı olur. Ek olarak, tüketicilerin %80‘inin kişiselleştirilmiş bir deneyim sunan bir şirketten satın alma olasılığı daha yüksektir.
Kitlenizi bölümlere ayırmak ve neyle ilgilendiklerini bilmek, daha kişiselleştirilmiş bir yaklaşım oluşturmanın bazı yollarıdır. Bunun için en iyi örnek Netflix’tir. Netflix, kullanıcının görüntüleme davranışına göre ürünler öneren bir algoritma kullanır. Netflix kullanıcılarının izlediklerinin %75’i bu önerilerden gelir.
19. E-posta pazarlama kampanyalarınızı otomatikleştirin
E-posta pazarlama kampanyanızı otomatikleştirmek, önceden biçimlendirilmiş komutları kullanarak abonenize otomatik olarak bir çevrimiçi haber bülteni göndermenize olanak tanır. Etkili e-posta otomasyonu, yatırım getirilerini %80 artırabilir ve %26’nın üzerinde daha fazla potansiyel müşteri ve %86 daha yüksek açılma oranları sağlayabilir.
E-posta pazarlama otomasyon araçları, e-posta listenizi büyütmenize, e-posta kampanyalarınızı gerçek zamanlı olarak izlemenize ve potansiyel müşterilerinizi beslemenize yardımcı olabilir. Sizin için en iyi platformu seçmek, tüketicilerin davranışları ve geçmiş e-posta kampanya performansları gibi çeşitli faktörlere bağlıdır.
20. Müşterilerle canlı etkileşim kurun
Influencer pazarlamanın popülaritesi, canlı yayın satış patlamasına yol açtı. Artık işletmelerin %78‘i izleyicilerle daha derinden bağlantı kurmak için canlı etkileşimi kullanıyor. Ayrıca şirketler, canlı etkileşim ile e-ticaret’ten elde edilen dönüşüm oranlarının geleneksel ticaretten on kata kadar daha yüksek olduğunu söylüyor.
21. Farklı ödeme yöntemleri sunun
Kolaylık, günümüzün e-ticaret pazarında önemli bir itici güçtür. Ürününüz için farklı ödeme yöntemleri sunmak, kusursuz ve unutulmaz bir müşteri deneyimi yaratır. Bu da alışveriş sepetini terk etmeyi azaltır ve tüketicileri daha fazla satın almaya teşvik eder.
Kredi ve banka kartı ödemeleri standart ödeme şekilleridir, ancak alışveriş yapanlar daha fazla esneklik arar. Kitlenizin konumunu ve kültürel alışveriş alışkanlıklarını bilmek, e-ticaret platformunuza dahil etmek için diğer alternatiflere yönelmenize yardımcı olabilir. Ayrıca bu, müşterilerinizin güvenemeyeceği kanalları ortadan kaldırmaya da yardımcı olur.
22. Mobilden faydalanın
Akıllı telefon kullanıcılarının %79‘u son altı ayda bir mobil cihaz kullanarak çevrimiçi alışveriş yaptı. 2021’de tatillerde yapılan tüm çevrimiçi alışverişlerin üçte biri akıllı telefon kullanıcıları tarafından yapıldı. Bu yüzden bu yıl mobil ticarete odaklanmak daha fazla satış sağlayabilir ve farklı kanallardaki müşterilerle bağlantı kurmanıza olanak tanır.
23. Bir video pazarlama kampanyası hazırlayın
Inbound pazarlamanın büyük bir kısmı olan video pazarlama artık tüm e-ticaret siteleri için gerekli bir yatırımdır. Reklamverenlerin %91‘i, pandemi ile birlikte videoların markalar için artık daha önemli olduğunu söylüyor. Uzmanlar, bu yılki tüm trafiğin %80’inin videolardan oluşacağını tahmin ediyor.
2022’de TikTok ve Instagram Reels gibi kısa biçimli video içerikleri video pazarlama sektörüne hakim olacak. Diğer trendler arasında alışveriş yapılabilir içerik, etkileşimli özellikler ve canlı yayınlar yer alır.
24. İşletmeler arası (B2B) işlemlerden yararlanın
B2B alıcılarının %80‘inin pandemi sonrası bile yüz yüze satışlara geri dönme planı yok. Bu yıl, satışların 2021’den %12 daha fazla artması bekleniyor. Bu yüzden B2B pazarlamacılarının çoğu, influencer pazarlamaya yatırım yapıyor, yarısı ise vaka çalışmaları oluşturmak ve diğer işletmelerden öğrenmek istiyor.
25. Kitlenizi segmentlere ayırın
Reklamverenler için Apple Kimliği (IDFA) izleme kısıtlaması nedeniyle, IDFA verilerinin izlenmesi artık kullanıcı onayı gerektirir. Bu hamle pazarlamacılar için olumsuz etkiler yaratsa da, şirketler, kullanıcı katılımı ve elde tutma yoluyla sonuçları azaltabilir. Bunun anahtarı segmentasyondur. Segmentasyon, markaların müşterileri ihtiyaçlarını %60 oranında daha fazla anlamalarını sağlamakla kalmaz, aynı zamanda pazarlama getirilerinin %77’sini alır. Bu yüzden uygun müşteri segmentleri oluşturmak için hedef kitlenizin demografik bilgilerini ve yaşam tarzını kullanmanız, her kategorinin taleplerini anlamanız ve her biri için KPI’larınızı belirlemeniz gerekir. Topladığınız veri türü, kullanıcı katılımında, satışında, A/B test verilerinin dışa aktarılmasında ve hedefli mesajlaşmada faydalı olacaktır.
