Finansal terminolojiyi anlamak, hem küçük işletme sahipleri hem de finans meraklıları için çok önemlidir. Temel kelimelerden karmaşık yatırım kavramlarına kadar bu terimler, işletme finansmanının inceliklerini anlamak için temel oluşturur. İster şirket içi muhasebeci ister finans ekibinde çalışıyor olun, temel finansal terimlerin sağlam bir şekilde anlaşılması uzun vadede çok değerli olacaktır. 

İlgili İçerik: İşletmenizi Bir Adım İleriye Götürecek Bulut Tabanlı Online Muhasebe Programları

1. ARPU

ARPU, abonelikler için kullanıcı başına ortalama gelir veya bir mal satıcısı için birim başına ortalama gelir anlamına gelir. Abonelik işletmelerinde, her bir müşterinizin ne kadar gelir elde ettiğini gösterir. Mal satıcıları için her satışın ne kadar gelir elde ettiğini gösterir

Yüksek bir ARPU, her müşterinin veya satın alımın değerli olduğunu gösterir; bu, işletmenin daha az satışla gelişebileceği anlamına gelebilir. Yüksek ARPU, verimli bir iş modelinin veya güçlü bir pazar konumunun işaretidir.

Düşük bir ARPU, her kullanıcının veya satışın daha az gelir sağladığını gösterir; bu, operasyonları sürdürmek için daha büyük bir müşteri tabanına ihtiyaç duyulduğunu gösterebilir.

2. Alacak Hesapları (Accounts Receivable )

Mal veya hizmetler teslim edildikten sonra bir işletmenin müşterileri tarafından kendisine borçlu olunan para miktarıdır.

3. Amortisman (Amortization)

Amortisman, sabit varlıkların satın alma fiyatını zaman içinde, genellikle birkaç yılda giderleştirmek için kullanılan bir muhasebe sürecidir. Amortisman, bir sabit kıymetten faydalı ömrü boyunca elde edilen değeri yakalamanın daha iyi bir yolu olarak görülmektedir. Ayrıca, bir sabit varlığın değerinin aşınma ve yıpranma ve diğer faktörler nedeniyle azaldığını da kabul eder.

4. Banka Mutabakatı (Bank Reconciliation)

Finansal kayıtlarınızın bankanızınkiyle aynı olmayabileceği zamanlar olabilir. Banka mutabakatı, bu kayıtları karşılaştırmayı ve ikisi arasındaki farkları belirlemeyi içerir. Bu, işletmenizin parasını takip etmeniz için önemlidir.

Kayıtlarınızdaki bakiyenin bankanınkiyle aynı olmamasının birkaç nedeni vardır:

  • Birisi gönderdiğiniz bir çeki henüz bozdurmamışsa: Bu çekten kaynaklanan para hala banka hesabınızdadır, ancak artık harcamanız için size ait değildir.
  • Ay sonunda banka hesaplarındaki değişiklikler: Bu, banka bir ekstre göndermeden hemen önce para çektiğinizde veya yatırdığınızda olabilir. Hesaptaki bu değişiklikler, bir sonraki ayın ekstresine kadar görünmeyebilir.
  • Banka kredi ödemelerini düşer: Banka, bu bilgileri sistemlerinize girmeden önce krediler için parayı düşebilir.
  • Transfer halindeki mevduatlar: Banka tarafından henüz işlenmemiş, defterlerinize kaydettiğiniz mevduatlar.

Banka mutabakatı, bu durumları tespit etmenize yardımcı olur, böylece işletmeniz için ne kadar paranın mevcut olduğunu tam olarak bilirsiniz. Ayrıca, insan hatası, banka masrafları ve olası dolandırıcılık durumlarını tespit etmek için de gereklidir.

5. Bilanço (Balance Sheet)

Bilanço, bir işletmenin belirli bir zamandaki mali durumunu özetleyen bir mali rapordur. Bir işletmenin varlıklarının, yükümlülüklerinin ve sahibinin öz sermayesinin değerine genel bir bakış sağlar.

Size ne söyler: İşletmenin ödeme gücü olup olmadığı (borçlarını karşılayıp karşılayamadığı) ve önceki bilançolarla karşılaştırıldığında değer kazanıp kazanmadığı.

Bir bilanço, işletmenin mali sağlığını anlamak için kâr ve zarar tablosu ve nakit akış tablosuyla birlikte kullanılır.

6. Borç (Debit)

Çift girişli defter tutma sisteminde borç, bir yevmiye defterinin veya defteri kebirin sol tarafında yer alan ve bir gideri veya varlığı temsil eden muhasebe girdisidir.

7. Bootstrapping

Bir startup’ın büyümesini tamamen kişisel finansman ve işletmeden elde edilen gelirle finanse etmesidir.

8. Bordro (Payroll)

Bordro, çalışanlarınıza kuruluşunuz için yaptıkları iş için ödeme yapma sürecidir. 

9. Brüt Kâr (Gross Profit)

Bir firmanın sattığı ürünleri üretme/satın alma veya sağladığı hizmetleri sunma maliyeti düşüldükten sonra kazandığı para miktarıdır. Bu rakam gelir tablosunda görünür ve gelirden (satışlardan) COGS çıkarılarak hesaplanır.

10. Brüt Kâr Marjı (Gross Margin)

Brüt kâr marjı, net satışlardan doğrudan maliyetler çıkarıldıktan sonra kalan gelirin yüzdesidir.

11. Çeşitlendirme (Diversification)

Çeşitlendirme, tek bir yere büyük miktarlarda nakit yatırmak yerine parayı birkaç farklı yatırıma yayma sürecini ifade eder. Bu, işletmeleri riskli bir yatırımda çok para kaybetmekten koruyabilir.

12. Defter Değeri (Book Value)

Defter değeri, hem bir işletmenin öz sermayesinin ölçüsü hem de bir varlığın bilançoda göründüğü şekliyle değeri için kullanılan bir muhasebe terimidir.

Bir işletme söz konusu olduğunda, defter değeri genellikle bir satış, yatırım kararı veya işletmenin tasfiyesinin bir parçası olarak hesaplanır. Şirket tasfiye edilirse işletmenin hissedarlarının teorik olarak elde edeceği şeydir ve şirketin piyasa değeri ile karşılaştırıldığında, işletmenin düşük veya yüksek fiyatlı olup olmadığını gösterebilir; bu da alıcılar veya yatırımcılar için ilgi çekicidir.

Defter değeri, piyasa değeriyle aynı şey değildir. Piyasa değeri, benzer işletmelerin veya varlıkların satıldığı fiyattır ve arz ve talep ve insanların ödemeye istekli olduğu miktar gibi birçok dış faktörden etkilenebilir.

Varlıklar söz konusu olduğunda, defter değeri, ekipman gibi maddi bir varlığın amortismanı veya ticari marka gibi maddi olmayan bir varlığın amortismanı sonrasında bilançoda görünen değerdir.

13. Defter Tutma (Bookkeeping)

Bir muhasebe sistemidir, tüm şirket mali işlemlerinin zamanında kaydedilmesini içerir.

14. Denetim (Audit)

Denetim, doğruluk ve uyumluluğu kontrol etmek için vergi beyannamelerinin, mali kayıtların, iç süreçlerin veya operasyonların ayrıntılı bir incelemesidir.

Denetim terimi genellikle vergi ve mali denetimleri ifade etmek için kullanılır. Ancak, sektör ve yasal uyumlulukla ilgili başka denetim türleri de vardır.

Çoğu denetim bağımsız, harici bir tarafça yürütülür. Bir işletme kendi süreçlerini ve prosedürlerini kontrol etmek istiyorsa, dahili bir denetim başlatabilir, ancak nesnelliği korumak için yine de denetimi harici bir tarafın yürütmesi gerekir.

15. Denge Noktası (Break-even Point)

Denge noktası, bir işletmenin maliyetlerini başarıyla karşılayabildiği zamanı gösterir. Bu büyük bir kilometre taşıdır, çünkü bir işletmenin karlı hale geldiği nokta burasıdır. Bu hesaplamalar genellikle temel üretkenlik ve satış hedeflerini belirlemeye yardımcı olmak için kullanılır.

16. Dönen Varlıklar (Current Assets)

Bilançoda dönen ve duran varlıklar dahil olmak üzere farklı varlık türleri listelenir. Dönen varlıklar, nakit, borç senetleri, alacak hesapları ve envanter dahil olmak üzere bir mali yıl içinde nakde dönüşmesi muhtemel olan varlıklardır.

17. Duran Varlıklar (Fixed Assets)

Dönen varlıkların aksine duran varlıklar bir mali yıldan daha uzun süre dayanması muhtemel olan varlıklardır. Bunlar binalar, arsalar, şirket araçları, makine ve ekipman gibi uzun vadeli varlıklardır.

18. Genel Kabul Görmüş Muhasebe İlkeleri (Generally Accepted Accounting Principles)

Financial Accounting Standards Board (FASB) tarafından onaylanmış muhasebe yöntemlerini ve uygulamalarını ayrıntılı olarak açıklayan kurallardır. Halka açık şirketlerin GAAP’yi takip etmesi ve GAAP’ye uygun mali tabloları üç ayda bir ve yılda bir üretmesi gerekir.

19. Genel Muhasebe Defteri (General Ledger)

Bir işletmenin ömrü boyunca gerçekleşen finansal işlemlerin eksiksiz bir kaydıdır.

20. Giderler (Expenses)

Bir organizasyonun gelir elde etmek için harcadığı paradır. Sabit giderler (sabit ve tahmin edilebilir), değişken giderler (dalgalananlar) ve tahakkuk eden giderler (çalışan ücretleri, kamu hizmeti faturaları vb.) vardır.

  • Sabit giderler, kira gibi düzenli ödemelerdir. İşçilik maliyetleri gibi değişken giderler zaman içinde değişebilir. 
  • Tahakkuk eden giderler henüz ödenmemiş maliyetlerdir. 
  • Operasyonel giderler, reklam ve sigorta gibi mal veya hizmet üretimi ile doğrudan ilişkili olmayan günlük iş harcamalarıdır.

21. FICO Puanı (FICO Score)

Potansiyel kredi verenler tarafından bir şirketle sözleşme yapma riskini değerlendirmek için kullanılan bir tür kredi puanıdır.

22. İflas (Insolvency)

Bir şirketin borçlarının vadesi geldiğinde borç veren(ler)ine karşı mali yükümlülüklerini yerine getirememesi durumu.

23. İlk Halka Arz (Initial Public Offering)

Bir işletmenin hisselerini halka satmak için ilk kez borsaya arz etmesi.

24. İpotekli Varlık (Encumbered Asset)

Bir kredi için teminat veya güvence olarak kullanılan bir varlıktır.

25. İşletme Sermayesi (Working Capital)

Bir kuruluşun günlük harcamaları için kullanabileceği nakit.

26. Kâr ve Zarar Tablosu ( Profit and Loss Statement)

Üç aylık veya yıllık gibi belirli bir dönemde gerçekleşen gelirleri, maliyetleri ve giderleri gözden geçirerek bir şirketin performansını ve mali durumunu özetleyen bir mali tablodur. Bu tablo, nakit akış tablosu ve bilanço ile birlikte, bir işletmenin finansal sağlığının ve kar elde etme kabiliyetinin anlık görüntüsünü sağlamak için kullanılır.

27. Kitlesel Fonlama (Crowdfunding)

Bir iş fikri finansman yöntemi olan kitlesel fonlama, genel halktan para toplamaktır. Bu genellikle bir kitle fonlaması web sitesi aracılığıyla çevrimiçi olarak gerçekleşir.

28. Kredi (Credit)

Kredi, bir müşterinin daha sonra ödemek üzere bir mal veya hizmet satın almasıdır. Çift girişli defter tutma sisteminde, bir kredi girişi, bir yevmiye defterinin veya defteri kebirin sağ tarafındaki bir yükümlülüğü temsil eder.

29. Muhasebe (Accounting)

Bir işletme için finansal işlemleri kaydetmenin ve raporlamanın düzenli bir yoludur.

30. Nakit Akışı (Cash Flow)

Nakit akışı, bir işletmeye müşterilerden gelen parayı ve paranın bir işletme tarafından nereye harcandığını ifade eder. Pozitif bir sayı (net kazanç) işletmeye dışarıdan daha fazla nakit girdiğini gösterirken, negatif bir sayı (net kayıp) bunun tersini gösterir.

31. Net Gelir (Net Income)

Genellikle net kâr olarak da adlandırılan net gelir, bir işletmenin belirli bir dönem içinde kazandığı toplam para miktarını tanımlar. Bu, bir şirketin gelirinden tüm giderlerin çıkarılması ile hesaplanabilir.

32. Net Kâr (Net Profit)

Toplam brüt kâr eksi tüm işletme giderleri.

33. Net Değer (Net Worth)

Varlıklarınızın değeri ile borçlarınız arasındaki fark.

34. Net Varlıklar (Net Assets)

Bir şirketin toplam varlıkları eksi toplam yükümlülükleridir. Aynı zamanda net değer, mal sahibinin öz sermayesi veya hissedar öz sermayesi olarak da adlandırılır.

35. Ödenecek Gün Sayısı (Days Payable Outstanding)

Bir şirketin krediyle satın aldığı mal ve hizmetler için ödeme yapması gereken ortalama süredir. Ödenecek gün sayısı, yatırımcıların ve diğer paydaşların bir şirketin nakit yönetimini anlamalarına yardımcı olur. DPO yalnızca doğrudan giderlerin (yani COGS ile ilgili giderlerin) ödenmesini ölçer, kira ödemeleri ve ofis alanı için kamu hizmetleri gibi satış, genel ve idari giderleri ölçmez. Ancak üretim sürecinin bir parçası olarak tüketilen kamu hizmetleri dahil edilir.

36. Özkaynak (Equity)

Özkaynak, işletme sahibinin bir şirketteki payını ve bunun ne kadar değerli olduğunu ifade eder. Bilançodaki varlıklar ve yükümlülükler arasındaki farkın hesaplanmasıyla ölçülür. Fark, pozitif veya negatif bir sayı olabilen bir işletmenin değerini temsil eder.

37. Risk Sermayesi (Venture Capital)

Uzun vadeli büyüme perspektifiyle bir girişime yapılan yatırım.

38. Satılan Malların Maliyeti (Cost of Goods Sold)

Bir malın üretilmesi veya bir hizmetin sunulması için yapılan toplam doğrudan giderlerdir.

39. Sermaye (Capital)

Şirketlerin faaliyetlerini finanse etmek için kullandıkları paradır.

40. Tahakkuklar

Para alışverişi gerçekleşmeden önce beklenen işletme giderlerini ve gelirlerini muhasebeleştirir.

41. Tahvil (Bond)

Bir tür borç yatırımıdır, sabit getirili menkul kıymet olarak kabul edilir; bir yatırımcı, kredi tutarını faiziyle birlikte geri alma niyetiyle bir kuruluşa kredi verir.

42. Varlıklar (Assets)

Değeri olan ve bir şirket tarafından sahip olunan maddi veya maddi olmayan her şey bir varlıktır. İki tür varlık vardır: sabit ve cari varlıklar. Sabit varlıklar, bir kuruluşa bir yıldan fazla fayda sağlaması muhtemel fiziksel ve uzun vadeli varlıklardır. Örnekler arasında gayrimenkul, mobilya, bilgisayar ekipmanı vb. yer alır. Dönen varlıklar genellikle 12 ay içinde nakde dönüştürülebilir. Bunlar nakit, envanter veya alacak hesaplarından oluşabilir.

43. Yatırım Getirisi (Return on Investment)

Yatırılan paraya karşılık gelen finansal performansı değerlendirir. Genellikle yüzde olarak ifade edilen ROI, net kârın yatırım maliyetine bölünmesiyle hesaplanır.

44. Yıllık Rapor (Annual Report)

Yıllık rapor, bir şirketin önceki 12 aydaki faaliyetlerini ve finansal performansını gösteren ayrıntılı bir rapordur. Bu bilgi hissedarlar ve potansiyel yatırımcılar için çok önemlidir.

Halka açık şirketler, hisse senedi piyasası düzenleyicilerine ve hissedarlarına karşı sorumluluklarının bir parçası olarak yıllık raporlar hazırlamak zorundadır. Halka açık olmayan şirketlerde, yine de hükümet ve vergi daireleri için yıllık raporlar hazırlamak zorunda olabilir.

45. Yükümlülükler (Liabilities)

Bir kuruluşun iş faaliyetleri sırasında ortaya çıkan mali yükümlülükleri veya borçlarıdır. Bunlar iki türdür: cari ve uzun vadeli. Cari yükümlülükler bir yıl içinde ödenecek olan borçlardır. Uzun vadeli yükümlülükler ise genellikle bir yıldan daha uzun sürede ödenecek olan yükümlülüklerdir.

Yazar Hakkında

Avansas

Avansas, her ölçekteki işletmenin tüm işyeri ihtiyaçlarını karşılayan Türkiye'nin ilk ve en büyük alışveriş platformudur. Avansas Blog'da ise iş hayatına dair ilginizi çekebilecek öğretici ve eğlenceli yazıları sizler için hazırlıyoruz.

Tüm yazıları göster